Euromos, Uzunyuva, Baltalı Kapı... Dünya Görüyor, Biz Neden Tanıtamıyoruz?
Milas Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Mehmet Günlük, Safranbolu'nun 31 yıldır UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almasını örnek göstererek Milas'ın bu sürecin dışında kalmasını eleştirdi ve güçlü bir vizyon çağrısında bulundu.
Milas Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Günlük, Safranbolu’da düzenlenen “Tarihte Safranbolu Sempozyumu” sonrasında yaptığı değerlendirmeyle Milas’ın UNESCO Dünya Mirası Listesi dışında kalmasını gündeme taşıdı.
Günlük, Milaslı akademisyen Milas Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Çeken’in sempozyuma davetli konuşmacı olarak katılımının ardından paylaşılan fotoğraflarda Safranbolu’nun 31 yıldır UNESCO Dünya Mirası (Tarihi Kentler) Listesi’nde yer aldığının görülmesinin, kentin kültür ve tarih turizminden elde ettiği kazanımları anlamak açısından önemli bir veri sunduğunu belirtti. Safranbolu’nun bu başarısının, yaklaşık otuz yıl önce ortaya konulan vizyoner yerel yönetim anlayışı, kararlılık ve kurumsal sürekliliğin sonucu olduğuna dikkat çekti.
Milas’ın sahip olduğu tarihsel zenginliğe rağmen UNESCO listesinde yer almamasını eleştiren Günlük, kentin Karia’dan Roma’ya, Bizans’tan Menteşeoğulları ve Osmanlı’ya uzanan çok katmanlı bir kültürel mirasa sahip olduğunu vurguladı. Euromos Antik Kenti’ndeki Zeus Lepsynos Tapınağı, Uzunyuva’daki Hekatomnos Anıt Mezarı, Baltalı Kapı, Gümüşkesen Anıtı ve geleneksel Milas evlerinin bu mirasın yalnızca birkaç örneği olduğunu ifade etti.
UNESCO Dünya Mirası statüsünün bir “etiket” değil, kültürel mirasın korunması ve dünyaya tanıtılması için güçlü bir araç olduğunu kaydeden Günlük, Milas’ın bu listenin dışında kalmasının kentin yetersizliğinden değil, yeterince sahiplenilememesinden kaynaklandığını dile getirdi. Birçok kentin, Milas kadar köklü bir geçmişe sahip olmamasına rağmen doğru dosyalama, bilimsel hazırlık ve kararlı kamu iradesiyle UNESCO listesine girmeyi başardığını hatırlattı.
Günlük ayrıca, Milas’ın kültürel değerlerinin yerel halk tarafından bile yeterince bilinmemesinin önemli bir sorun olduğuna işaret ederek tanıtım eksikliği, koruma bilincinin zayıflığı ve kurumsal koordinasyonsuzluğun UNESCO sürecinin önündeki başlıca engeller olduğunu belirtti.
Milas’ın UNESCO listesinde yer almamasının kader olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Mehmet Günlük, bilim insanları, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve merkezi idarenin ortak bir hedef etrafında buluşması halinde güçlü ve uzun vadeli bir UNESCO dosyasının hazırlanabileceğini ifade etti. Günlük, Milas’ın sessizce bekleyen bir açık hava müzesi değil, hak ettiği değeri talep eden yaşayan bir tarih olduğunu sözlerine ekledi.
Bakmadan Geçme
