Milas tarih boyunca kaç kere yıkıldı? Cevap şaşırtıcı
Milas hakkında dilden dile dolaşan bir söylenti var: 'Bu şehir yedi kez battı, yedi kez yeniden kuruldu.' Peki bu sadece bir halk efsanesi mi, yoksa taşların altında gömülü kadim bir gerçek mi?
Her tabakası başka bir çağ: Milas’ın altı tarih kokuyor
Milas’ın bugün üzerinde yürüdüğümüz sokakları, aslında binlerce yıllık bir tarihin üst katmanı. Arkeolojik kazılar; Karya, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait yapıların üst üste inşa edildiğini ortaya koydu. Uzunyuva Anıt Mezarı çevresi, bu çok katmanlı yapının en somut örneklerinden biri.
Kazılarla ortaya çıkan tarih: Her tabaka bir medeniyet
Latmos (Herakleia) Antik Kenti’nde yapılan kazılarda da her yıl bir “tarih fışkırıyor.” Kazı ekibi, burada birbirinden farklı çağlara ait yerleşim izlerinin üst üste binmiş olduğunu ortaya koydu. Milas’ın “katman katman bir kent” olduğu bilimsel olarak doğrulanmış durumda.
Yıkımların şehri: Depremler ve istilalar iz bırakmış
Milas’ta sadece insan eliyle değil, doğa eliyle de tarih yazıldı. 1631, 1851 ve 1896 yıllarında meydana gelen büyük depremler Milas’ta yıkıma neden oldu. Üstelik bu sarsıntılar sadece mimariyi değil, halk anlatılarını da şekillendirdi. “Yedi kere yıkıldı, yedi kere yeniden doğdu” ifadesi bu tür afetlerin ardından halk arasında yer etti.
Her tabaka bir diriliş: Efsane mi, gerçeğin sesi mi?
Truva gibi antik kentlerde 7’den fazla yerleşim katmanı tespit edilmişken, Milas’ın “7 kez battı, 7 kez çıktı” söylencesi tesadüf mü? Uzmanlara göre bu tür halk anlatıları, arkeolojik gerçeklikle sık sık kesişiyor. Milas’ın her medeniyet tarafından yeniden kurulması, bu söylemi güçlendiriyor.