Milas'ta balıkçılığın binlerce yıllık serüveni gün yüzüne çıktı
Milas'ta balıkçılık, antik çağın tuzlu sularından günümüzün modern çiftliklerine uzanan büyüleyici bir yolculuk sunuyor. Güllük Körfezi'nden Ege'ye yayılan bu serüven, geçmişin izleriyle geleceğin umutlarını aynı denizde buluşturuyor.
Antik çağda balıkçılığın doğuşu: İasos’un deniz kokan limanları
Milas’ın kıyılarında balıkçılığın kökleri, Antik Çağ’a, özellikle İasos Antik Kenti'ne uzanıyor. Bugünkü Kıyıkışlacık Mahallesi'nde yer alan İasos, Ege'nin en önemli balıkçılık merkezlerinden biriydi. Antik limanlardan tuzlanmış morina balıklarıyla dolu amforalar, hem bölgenin hem de antik dünyanın sofralarını süslüyordu. Balıkçı festivalleri, Poseidon’a adaklar ve ağlarla dolup taşan kıyılar, Milas’ın denizle kurduğu kadim ilişkinin en eski belgeleri arasında yer alıyor.
Bizans ve Osmanlı döneminde balıkçılık kültürü
Bizans döneminde İasos ve Güllük Körfezi kıyıları, balık üretimi ve ticareti için önemli merkezler olmaya devam etti. Tuzlanmış balıklar, Bizans'ın oruç dönemlerinde İstanbul’a taşınıyordu. Osmanlı döneminde ise "balık resmi" adı altında toplanan vergiler kayıt altına alındı. Tapu tahrir defterlerinde, Milas’ın göllerinde ve sahillerinde yapılan avlar, bölge halkının geçim kaynağı olarak belgelenmişti. Serpme ağlar, zıpkınlar ve küçük teknelerle yürütülen balıkçılık, hem ticaretin hem de kültürün ayrılmaz bir parçasıydı.
Cumhuriyet döneminde modernleşen balıkçılık
1950’li yıllarda Milas kıyılarında motorlu teknelerin kullanılmaya başlaması, balıkçılıkta yeni bir dönemi başlattı. Küçük ölçekli aile işletmeleri, Ege’nin lezzetli balıklarını kıyıdan denize doğru daha geniş alanlarda avlamaya başladı. Kefal, levrek, çipura gibi türler kıyı pazarlarında satılırken, Milas sahillerinin özgün balıkçı köyleri giderek gelişti. Geleneksel yöntemlerin yerini yavaş yavaş modern ağlar ve küçük motorlu balıkçı tekneleri aldı.
1980 sonrası: Güllük Körfezi’nde kültür balıkçılığı devrimi
1985 yılında Güllük Körfezi’nde başlayan kültür balıkçılığı, Milas’ın kaderini değiştirdi. İlk kafes sistemleriyle çipura ve levrek üretimi yapıldı. Zamanla kurulan modern çiftlikler sayesinde Milas, Türkiye’nin en büyük kültür balığı üretim merkezlerinden biri hâline geldi. Bugün Güllük Körfezi açıklarında yüzlerce kafes içinde milyonlarca balık yetiştiriliyor ve dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor.
Çevre ve sürdürülebilirlik mücadelesi
Yoğun kültür balıkçılığı, zamanla Güllük Körfezi’nde çevresel baskıları da beraberinde getirdi. Deniz dibindeki çamur birikimi ve deniz çayırlarının zarar görmesi, yeni düzenlemeleri zorunlu kıldı. Bugün Milas’ta çevre dostu üretim yöntemleri, organik balıkçılık projeleri ve AB standartlarına uyum çalışmaları hızla devam ediyor. Bölge, sadece üretim miktarıyla değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik vizyonuyla da örnek olmayı hedefliyor.
Milas, Türkiye'nin balık üretiminde lider
Bugün Milas, yılda 70 bin tonun üzerinde kültür balığı üretimi ile Türkiye'nin lider bölgelerinden biri. Kılıç Deniz, Gümüşdoğa gibi dev firmaların merkez üssü olan Milas, hem yerel ekonomiye hem de ülke ihracatına büyük katkı sağlıyor. Antik çağlardan günümüze, denizle kurduğu bağ hiç kopmayan Milas, balıkçılık kültürünü geleceğe taşımaya devam ediyor.